19 Mayıs 2014 Pazartesi

KİTAP HIRSIZI

PUAN: 8.9/10

   KİTABIN KONUSU
 Kitabımızın Nazi Almanya'sında, ailesinden ayrılmak zorunda kalan ve bir bakıcı ailenin yanında yaşamaya başlayan "kitap hırsızı" Liesel'in başından geçenleri anlatıyor.

   NEREDEN ESTİ?
 Bu kitabı internette birkaç yerde(tam olarak hatırlayamıyorum) görmüştüm ve hakkında çok iyi yorumlar okumuştum. D&R'da Martı Yayınları'ndaki indirime rastladığımda, yine aynı yazarın "Hiç Kimse Sıradan Değildir" kitabıyla beraber 10'ar liradan almıştım ikisini:)

   5 YORUM
1-Daha kısa olduğu için, okumaya, yazarın "Hiç Kimse Sıradan Değildir" kitabından başlamıştım. Bu kitapla ilgili yorumlarıma BURADAN ulaşabilirsiniz. Yazarın bu kitabı çok sade, akıcı ve dinamikti. Yazı tipi, punto büyüklüğü, satır aralıkları falan bu kitaba benzediği için "Kitap Hırsızı"nı da böyle bir kitap sandım, ama karşıma çok daha farklı (iyi manada) bir kitap çıktı. Bu defa daha derin ve ağır bir kitap okumaya başladığımı daha ilk bölümlerden itibaren anladım. Kitap yine ilk kitap gibi akıcı ve dinamik tabii ki ama bu kitabın edebi yönü daha ağır basıyor diyebilirim. Bu da kitabı benim için çok değerli kıldı açıkçası. Siz de -eğer hala okumadıysanız-kitaptaki bazı cümleleri tekrar tekrar okuyup, üzerinde uzun süre düşünmeye başladığınızda ve kitabın size bir şeyler kattığını farkettiğinizde ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız muhtemelen.

2-Kitap, kahraman ve ilahi bakış açılarıyla yazılmış diyebiliriz.Evet, anlatıcımız çok farklı biri olduğu için bu iki bakış açısını aynı anda görebiliyoruz aslında; yoksa çok sık rastlanmıyor bu iki anlatım şeklinin aynı anda bulunmasına. Ama kitaptaki tüm olayları anlatan bu şahsımızın kim olduğunu söylemeyeceğim. O kendini bilir! Şaka şaka; ama gerçekten çok orijinal bir fikir olduğunu söylemeden geçemeyeceğim. Tabii bu orijinal fikri eline yüzüne bulaştırmadan, ustaca uygulayan yazarı da tebrik etmeden geçmemek gerek.

Alkışlar Markus Zusak'a!

3-Kitabın bir diğer farklı yanı da yazarın hikayenin ortalarına sık sık serpiştirdiği ek bilgiler. Yazar, hikayeyle paralel olarak, aralarda bazen ismi geçen kişilerin ayrıntılı tanımını ve özgeçmişini, bazen de baş karakterimizin yeni yeni öğrendiği sözcüklerin sözlük anlamlarını yazmış. Çok da orijinal bir anlatım tekniği olmuş. Belki tam olarak anlatamadım ne demek istediğimi; ama kitabı açıp sayfalarına ilk göz attığımda koyu harfle yazılmış bu bilgilerin ne işe yaradığını ben de anlayamamıştım. Ama merak etmeyin, çok seveceksiniz bu ek bilgileri :)

4-Kitapta ayrıca üstü beyaz boyayla kapatılmış "Kavgam" kitabının sayfalarına çizilmiş resimler, karikatürler ve yazılmış hikayeler de bulunuyor.  Tabii ben, daha o resimli hikayelerin olduğu bölüme gelmeyi bekleyemeden merakıma yenik düşüp, hemencecik okudum hepsini. Ama hiçbir şey anlamadım. Ne zaman ki o bölüme gelene kadar okuduktan sonra bu resimli hikayeleri okumaya başladım, işte o zaman hepsi çok daha anlamlı ve derin gelmeye başladı. Sanki yazar benim gibi merakına yenik düşenler için bu şekilde yazmış kısa hikayeleri:) Tüm bu karikatürlerin ve resimlerin kitaba kattığı tattan bahsetmeme gerek yok sanırım:)

5-Çoğu insan gibi ben de Hitler dönemini merak eden biriyim ve bu dönem üzerine yazılmış olan kurgu hikayeleri veya bu konuda çekilmiş filmleri -çoğu zaman üzüleceğimi bilsem de- takip etmeye çalışıyorum. Ailesini kaybeden kitap hırsızı küçük bir kızın gözünden bu dönemi görmek çok farklı bir deneyimdi. Gerçi kitabın anlatıcısı sayesinde tüm olayları farklı kişilerin gözünden görme imkanımız da oluyor kitap boyunca -ki bu da harika bir olanak olmuş oluyor tüm okuyucular için- ama ana karakterimizden ve "kitap hırsızı" temasından oldukça hoşlandım ben. Zaten kitap da 10 bölümden oluşuyor mesela ve her bölüm, o bölüm çalınacak kitabın ismine sahip. Her neyse, spoiler'lara girmeden son cümlelerimi de söyleyip yazımı bitireyim en iyisi: Doğrusu, belki de tembelliğimden dolayı bu kitabı 1 aya yayarak bitirdim ama hiç pişman değilim. Kitabın zaman kavramı oldukça farklı (mesela kitabın başında, kitabın son bölümüyle başlanıyor ve kitabın ortalarında küçük kızın gözlerinden anlatılan bir olay, kitabın sonlarına doğru, o olaya şahit olan başka birinin gözünden tekrar anlatılabiliyor sık sık) ve tam olarak anlayabilmek için dikkatli okumak lazım. Çoğu zaman tekrar tekrar geriye dönüp, bazı bölümleri birkaç kez okuduğum da oldu. Ama zaten tüm bunlar, benim bu kitaba bu kadar bağlanmama sebep olan şeyler oldu. Ve şimdi gözü kapalı olarak bu kitabı sizlere de tavsiye edebilirim: Mutlaka okuyun:)
SON BİR NOT: Kitabımızın ayrıca ABD ve Almanya ortak yapımı güzel bir film uyarlaması da var, merak edenler izleyebilir.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

LinkWithin